Öykü türüne en çok hizmet eden yazarların başında gelen Abdullah Harmancı, beşinci öykü kitabı Melek Kayıtları ile yeniden okurlarıyla buluştu. İz Yayıncılık vasıtasıyla raflarda, ellerde, kalplerde yerini alan Melek Kayıtları, 2016 yılının en iyi öykü kitaplarından biri olarak dikkat çekiyor.
Abdullah Harmancı’nın Muhteris ile başlayan öykü yolculuğu daha sonra Ertesi Dünya, Yerlere Göklere ve Seni Ne İhtiyarlattı adlı kitaplarıyla devam etti. Son durağı olan Melek Kayıtları, “Harmancı Öykücülüğü” nün en belirgin damarıdır demek doğru olacaktır.
Melek Kayıtları, üç bölümden meydana gelmekte: Ressam Mavi, Alabora, Kanatsız Kapılar. Bu üç bölümde toplam kırk yedi öykü yer alıyor.
İlk bölüm Ressam Mavi‘de hacim olarak diğer bölümlerdeki öykülere göre daha uzun öyküler görmekteyiz. Görünmez Öyküler ile açılan bu bölümde dokuz öykü bulunmakta. Öykülerin büyülü, hayal kokan bir yanı var. Yer yer hayal ve gerçek iç içe geçiyor. Görünmez Öyküler‘de öyküsünü arayan / bulan adam ile İhtiyar, İspirto Renkli Kağıtlar‘da ölüme beş kala çıkıp gelen o gizemli kız, Melek Kayıtları‘nda bu dünyadan kaçma arzusuyla düşe ve ironiye sığınan anlatıcı, Kilisenin Bahçesinde adlı öyküde birbirine benzeyen iki kişinin kaderleri ve karşılaşmaları… Öykü kişilerinin üzerinde hayalin perdesi mütemadiyen beliriyor.
İkinci bölüm olan Alabora‘da altı öykü okuru karşılıyor. Açılış öyküsü Gösteri’de içindeki kelimeyle hakikati arayan ve bu kelimeyle dünyaya meydan okuyan bir kahramanla yüzleşiyoruz. Bu yüzleşmenin beni derinden etkilediğini ayrıca belirtmek isterim. Bu bölümdeki diğer öyküler aynı payda etrafında birleşiyor. Eksi Bir, Gıcır Kitap Cix Telefon, Alabora, Röveşata, Pim öykülerinde içinde bulunduğumuz dünyadaki gurbetlik duygusunun verdiği yükle birlikte dünya derdinin insanda bıraktığı “keşke” dedirten tortuların yansımalarını bulmaktayız.
Son bölüm Kanatsız Kapılar. Harmancı’nın şiirsel ve imgesel anlatımının iyice yoğunlaştığı kısa kısa öyküler bu bölümü meydana getirmekte. Abdullah Harmancı’nın kısa kısa yahut diğer bir isimle küçürek öykülerinde bir arayış söz konusu. İçimizin kuytu köşelerine seslenen yazar; arayışı, özlemi, vuslata giden yoldan çıkma ihtimalinin getirdiği tedirginliği akıcı üslubuyla öyküleştiriyor.
Abdullah Harmancı’nın öyküleri tedirgin, günaha bulaşmaktan ve hakikatten uzaklaşmaktan korkan karakterlerin öyküleri. Hayatın içinden ama hayatın içine karışmaktan çekinen karakterler öykülerin bir köşesinden çıkıp selam veriyor okurlara.Yazarın kendisini “tedirgin” sözcüğüyle tanımlamasına şaşırmamak gerek. “Modern insanın çıkmazları” denmeyecek kadar hayatın içinden kişiler, konular, mekanlar Melek Kayıtları’ndakiler.
Öykü türünün önemli isimlerinden olan Abdullah Harmancı’nın Melek Kayıtları, öyküseverlerin mutlaka edinmesi, okuması gereken bir eser. Bahtı açık olsun.
Numan Altuğ Öksüz yazdı. Kaynak
